Japoncanın grameri Türkçe'ye benziyor mu?



Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Miyajima: - "Buraya geleli 2 ay oldu. Her gün konuştuğum Türklerden Japonya ile ilgili olumlu görüşler duymaktan memnunum. Mevcut dostluk ilişkilerimizi geliştirebilmemiz için birbirimizi tanımamızın çok önemli olduğu kanaatindeyim".

Türk Japon Vakfı'nda düzenlenen 26. Ankara Japonca Konuşma Yarışması'nda gruplarında birinci olan Çağla Kürklü ve İdil Işıkveren ödül olarak iki haftalık Japonya gezisi kazandı.

Etkinlikte, yarışmacı ve jüri üyelerinin yanı sıra Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Akio Miyajima ve Türk Japon Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sadıklar da yer aldı.

Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Miyajima, konuşmasına Türkçe olarak "Merhaba, 26. Ankara Japonca Konuşma yarışmasına hoş geldiniz. Adım Akio Miyajima, Japonya Büyükelçisiyim. Eylül'de Türkiye'ye geldim. Henüz bu kadar Türkçe öğrendim ama kolay değil. Konuşmama Japonca devam edeceğim." diye başladı.

Bu yıl 26'ncısı düzenlenen yarışmanın gelenekselleşmiş bir etkinlik olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükelçi Miyajima, etkinliği ilk kez izleyeceği için heyecanlı olduğunu belirtti.

Türkiye ve Japonya'nın dost ülkeler olduğunu vurgulayan Miyajima, şöyle devam etti:

"Buraya geleli 2 ay oldu. Her gün konuştuğum Türklerden Japonya ile ilgili olumlu görüşler duymaktan memnunum. Mevcut dostluk ilişkilerimizi geliştirebilmemiz için birbirimizi tanımamızın çok önemli olduğu kanaatindeyim. Yabancı dil öğrenmenin de o kültürü tanımak için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben de konuşmama başlarken pek de iyi olmayan Türkçemle size hitap ettim. Henüz tam olarak konuşamıyorum ama bundan sonra Türkçem için gayret göstereceğim."

Miyajima, yarışmacıların Japonca yeterliliklerini kullanarak iki ülkeyi birleştiren adımlar atmasını diledi.

Türk Japon Vakfı Başkanı Prof. Dr. Sadıklar da Japonca öğrenimi için vakfın büyük gayretleri olduğunu vurgulayarak, "Japonca kursumuzda her yıl en az 100-120 kişiye Japonca öğretiyor ve sertifika veriyoruz. Bu başarının daha da ilerletileceğine inanıyorum." dedi.

Türk Japon Vakfı'nda verilen derslerle iftihar ettiklerini dile getiren Sadıklar, kursu alanların sayısının arttığını, Japoncanın dünyada en yaygın ve gerekli dillerden biri olacağını söyledi.

- 14 yarışmacının Japoncası üç kritere göre değerlendirildi

Beş kişilik jüri, A ve B gruplarında yarışan 14 yarışmacıyı konuşmaların içeriği, ifade gücü ve soru cevap bölümündeki performanslarına göre üç kriterde değerlendirdi.

Yarışmanın A grubunda Ata Göloğlu, Çağla Kürklü, Sema Türker, Kübra Çalışkan, Yaren Kıroğlu, Ayça Kürkan, B grubunda ise Esra Akkaş, Tuğba Kirazlı, Yağmur Öz, Halenur Kurun, Hümeyra Ceylan, İdil Işıkveren, Berk Tuğrul ve Cihan Yorulmaz hazırladığı metni Japonca sundu, soruları yanıtladı.

- "Japoncanın grameri Türkçe'ye çok benziyor"

Sonuçlar açıklanmadan önce yarışmaya dair izlenimlerini AA muhabirine değerlendiren 14 yaşındaki yarışmacı Ata Göloğlu, TED Ankara Koleji'nde öğrenci olduğunu, iki yıldır Türk Japon Vakfı'nda Japonca öğrendiğini söyledi.

İngilizce ve İspanyolcayı okulda öğrendiğini, dil öğrenmeye merak duyduğu için Japonca kurslarına başladığını anlatan Göloğlu, "Japonca yazım olarak zor bir dil. Okumak için uzun bir süre gerekiyor ama grameri, dil bilgisi Türkçeye çok benziyor. O yüzden konuşma konusunda pek zorlanmıyorum." dedi.

Japonca öğrenirken eğlendiğini, alfabeyi iki hafta içinde öğrendiğini belirten Göloğlu, "Japoncamı geliştirip, Japonya'da daha uzun zaman kalıp orada yaşamayı hayal ediyorum." diye konuştu.

- "Hayalim, Japonya'ya gitmek"

Sonuçları beklerken heyecanını aktaran yarışmacı Ayça Kürkan, Çanakkale Üniversitesinde Japonca Öğretmenliği bölümünde öğrenci olduğunu söyledi. Kürkan, "Zaten çocukluğumdan beri Japonları, Japon kültürünü ve şarkılarını çok seviyordum. Lisedeyken dil öğrencisiydim. İngilizce okuyordum. Bunun dışında bir dil daha öğrenmek istiyordum, Japonca olsun dedim ve Çanakkale'ye geldim." ifadelerini kullandı.

Yarışma sırasında heyecandan bazı küçük hatalar yapmış olsa da düşündüğünden daha iyi geçtiğini söyleyen Kürkan, "Daha önce Japonya'ya gitmedim. Hayalim, bunun için buradayım. Umarım kazanabilirim ve giderim. Bunu çok istiyorum. Tokyo'yu görmek isterim. Çok güzel yiyecekleri var, kültürel çok şey var." şeklinde konuştu.

Türkçe ve Japonca'da bazı kültürel farklar olduğuna dikkati çeken Kürkan, şöyle devam etti:

"Türkçe düşündüğünüzde size çok nazik gelen bir şey Japoncada hiç öyle olmayabilir, bunu ayırt edebilmek biraz zaman alıyor, zor olan bu. Biz Türkler kültürel olarak samimi olduğumuz insanlarla sürekli sarılmak isteyebiliriz ama Japon kültüründe bu böyle değil. Japonya'da bu daha çok dil ve dili kullanış şekliyle alakalı. Daha çok temas değil de dildeki saygıyı karşıya aktarmak önemli."

- "Japonca'ya animeler sayesinde ilgi duydum"

Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ikinci sınıf öğrencisi Çağla Kürklü de İngilizce ve Almancayı okulda öğrendiğini, dillere meraklı olduğu için Korece, Rusça ve Japonca öğrenmeye başladığını anlattı.

Kürklü, "Japonca öğrenmeye herkes gibi biraz 'anime'lerden başlayarak ilgi duydum. Animeleri izleyerek bunları tam olarak anlama isteği duyunca oldu. Türkçeye gramer olarak çok benzediği için olmayan bir sesi çıkarmak gerekmediği için öğrenmek kolay." diye konuştu.

- Birinciler Japonya gezisine çıkacak

Yarışmada, A grubunda Çağla Kürklü, B grubunda ise İdil Işıkveren birinci seçilerek iki haftalık Japonya seyahati kazandı. Ayça Kürkan ve Esra Akkaş ikinciliği paylaşarak elektronik kitap okuma cihazı, Yaren Kıroğlu ve Yağmur Öz de üçüncülüğü paylaşarak dizüstü bilgisayar ile ödüllendirildi.